Alev Ebüzziya

Aydın Doğan Vakfı tarafından, her yıl kültür, sanat, edebiyat ve bilim alanlarında, başarıya ulaşmış kişileri ödüllendirmek amacıyla düzenlenen ve Türkiye’nin en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen ‘Aydın Doğan Ödülü’, bu yıl 2 Kasım Çarşamba akşamı gerçekleşen ödül töreniyle seramik sanatçısı Alev Ebüzziya’ya verildi.

Aydın Doğan Vakfı tarafından, toplumun kültürünü ve yaşam kalitesini yükseltmeye katkı sağlamak amacıyla 1996 yılından bu yana her yıl, kültür, sanat, edebiyat, bilim gibi farklı alanlarda, ulusal ve uluslararası platformlarda övgü kazanan kişi ve kurumları ödüllendirmek amacıyla verilen Aydın Doğan Ödülü, bu yıl 2 Kasım Çarşamba akşamı Hilton İstanbul Bosphorus’ta düzenlenen ödül töreninde Alev Ebüzziya’ya takdim edildi.

Törende açılış konuşmasını Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ yaptı. Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ; “Alev Ebüzziya, Anadolu’da neredeyse 10 bin yıldır var olan bir geleneği ve Anadolu medeniyetlerinin izlerini eserlerine taşıyan bir sanatçı. Seramik üretimini, 60 yılı aşkın süredir, büyük bir sabır, sebat ve tutarlılıkla sürdüren, köklerinden aldığı ilhamla, kendine has güncel ve zamansız bir dil geliştiren hem Türkiye’de hem dünyada meslektaşlarına esin kaynağı olan, kendisine yakıştırılan ‘tılsımlı çanakların yaratıcısı’ sıfatını fazlasıyla hak eden bir sanatçı. Aydın Doğan Ödülü’nü kendisine takdim etmenin gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Ebüzziya ödülünü, iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından birçok davetlinin hazır bulunduğu törende, Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı’nın elinden aldı.

26. Aydın Doğan Ödülü’ne değer bulunan Alev Ebüzziya yaptığı konuşmada; “Gazeteci bir aileden geldiğim için bu ödülün benim için özel bir anlamı var. Mükemmelliği aradığım çok yazıldı. Mükemmelliğin sıkıcı olduğunu düşünüyorum, derdim titreşimi olan işler üretmek. Bu uzun yolda sabır, ısrar, kuşku ve özeleştiri peşimi bırakmadı. Kullandığım renkler hep bir ihtiyaçtan kaynaklandı. Mavileri zor bir dönemden geçerken yapmaya başlamıştım. Ege Denizi’ni özlediğim için değil, rahatlatıcı bir renk olduğu için maviyi içgüdüsel seçtiğimi fark ettim. Benimle birlikte renkler de değişti. Kırmızıları yapmaya başladığımda bir dostum ‘Artık o olgunluğa geldin!’ demişti. Aydın Doğan Vakfı ödülüne layık görülmenin sevinci ve gururunun yanı başında bana bir sorumluluk da getirdiğini unutmayacağım” dedi.

Aydın Doğan Ödülü Töreni’nde, fotoğraf sanatçısı Alp Sime tarafından çekilen, Aydın Doğan Ödülü alanların portre fotoğraflarının yer aldığı özel sergi ve Çellist Nil Kocamangil ve Piyanist Cem Babacan’nın mini konseri konuklar tarafından büyük beğeniyle izlendi.